Tweet |
Köyün 250 haneli köy halkı bulunmaktadır.
Bundan 4-5 yıl önce, köy halkının 47.000 YTL Tedaş’a toplamda borcu bulunmaktadır. Tedaş her ay gelerek, köylünün elektriklerini keserek bu süreçte açma, kapatma cezalarından dolayı köy hanesinin toplam borcu 850.000 YTL civarı olmuştur.Tedaş köyün bütün elektriğini kesmiş, köylüde bundan ötürü mağdur olmuştur. Milletvekillerine gidilmiş, milletvekilleri ‘köyün elektrik borcunu ödeyin, elektriğinizi açsınlar’ demişlerdir.
25 günden beri köylü susuz kalmıştır. Köy halkı tankerlerle köye su taşıyorlar. Tankere 20 YTL , suya 30 YTL ücret ödüyor her köy hanesi.
Tarih boyunca pek çok medeniyete, ev sahipliği yapan Kilis’te bulunuyor olmaktan son derece mutluyum.
Kilisliler’i sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Yerel basınının değerli temsilcilerine sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.
Siyasi hayatımda ve başkanlığım döneminde, hep mahalli basınla iç içe oldum. Mahalli basına hak ettiği önemi biz vereceğiz.Reklam ve ilan gelirlerinin artmasını sağlayacağız.
Türkiye Değişim Partisi artık seçime girmeye hak kazanmış bir partidir.
Artık oy pusulasında Türkiye için atan bir kalp vardır.
Artık, “sesimi duyan yok” diyenlerin sesi, “kimsem yok” diyenlerin
Kimsesi olacak bir parti vardır.O parti Türkiye Değişim Partisidir. Değerli basın mensupları,Kilis’te elektrikleri kesilen köyümüzü ziyaret ettik.Mağdur edilen ama seslerini duyuramayan köylülerimizin dertlerini dinledik. Biz mağrurların değil, mağdurların partisiyiz.
Milletten aldıkları vergiyle millete afra tafra yapanların, millete tepeden bakanların, hegemonyasına elitlerin egemenliğine son vereceğiz.
Bana soruyorlar; Hangi partiden oy alacaksınız? Biz partilerden oy almayacağız. Biz derdine çare arayanlardan oy alacağız. Biz, işsizlerden, ezilmişlerden, geçinemeyenlerden, evsizlerden, çaresizlerden, kimsesizlerden, yoksullardan, yok sayılanlardan, dışlananlardan oy alacağız.
Siyasete adaleti biz getirdik. İnşallah, ekonomiye, eğitime, sağlığa ve yargıya da adaleti biz getireceğiz.
Değerli Basın Mensupları,
Aziz Kilisliler, Kilis’imizin sorunlarını biliyorum.Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Kilis’te de işsizlik var.Geçim sıkıntısı var, yoksulluk var, esnaf kirasını, sigortasını, işçisinin parasını ödeyemiyor.
Çiftçiler gübre, ilaç, mazot fiyatlarındaki artışla baş edemiyor.
Sulamada kullandığı elektriğin parasını ödeyemiyor. Çiftinin de esnafın da , devlete borcu var, bankalara borcu var ,piyasaya borcu var ,ve ne yazık ki tefecilere borcu var.
Kilis’te bu sorunların yanı sıra bir de Suriyeli’ler sorunu var.
Kilis'te bulunan Suriyeli’lerin sayısı Türkler’in sayısını geçmiş.
Ekonomi ve ticaret Suriyeli’lerin eline geçmeye başlamış.Türk esnaflar, Suriyeli esnaflara ayrımcılık yapıldığından şikayet ediyorlar.Batının, Suriyeli sığınmacıları Türkiye’ye zimmetlemek istemesi gibi,
BİZİM DEVLETİMİZ DE SURİYELİ’LERİ, KİLİSLİ’ LİLERİN ÜSTÜNE ZİMMETLEYİP GERİ ÇEKİLEMEZ.
Kilisliler bunalmıştır. Devlet ne haliniz varsa görün diyemez.Devletin Kilis’e el uzatması lazım, yardım etmesi lazım.
Sayın Erdoğan, “Dicle’nin kenarındaki kurdun kaptığı bir koyun bile
Benim mesuliyetim altındadır,” diyordu.Kilislilerin Sayın Erdoğan’a “Kilis sizin mesuliyetiniz altında değil mi?” Diye sorması lazım.
Buradan Kilisli kardeşlerime sesleniyorum.
İşsizlik, yoksulluk, geçim sıkıntısı, Sizin suçunuz değildir, kader değildir.Çektiğiniz sıkıntıların nedeni 20 yıldır ülkeyi yönetenlerdir.
Suriyeli’lere kapılarımızı ardına kadar açanlardır.Devletin bütçesini çiftçiye, esnafa, emekliye, emekçiye değil, Ahmet’e , Mehmet’e, Nihat’a harcayanlardır.
Çiftçiyi ve esnafı desteklemek yerine, eşe dosta, boğazdaki zengine kredi verenlerdir. Bazı şirketlere imtiyaz tanıyanlardır, vergi indirimi yapanlardır.
Çiftçiye alım kredisi vermeyip, projelere hazine garantisi verenlerdir. İsraf ve gösteriş peşinde koşanlardır. Sofranızdan, alın terinizden aldıkları vergileri buralara harcıyorlar.
Bunlar sizin paranızdır. Çoluğunuzun çocuğunuzun nafakasıdır, geleceğidir.
Eve siftah yapmadan gidiyorsanız, elektrik faturasını ödeyemiyorsanız, akşam sofraya ne koyacağınızı düşünüyorsanız, soğukta oturuyorsanız sebebi bunlardır.
Suçu ve suçluyu yanlış yerde aramayın. Mecbur muyuz bunları sırtınızda taşımaya? Mecbur muyuz bunları başımızda tutmaya ?
DÜRÜN DEFTERLERİNİ,
GÖRÜN HESAPLARINI GÖNDERİN BUNLARI.
20 yıldır ülkeyi yönetenler çok iyi yönetiyoruz, ekonomimiz şahlandı diyorlar.
Madem çok iyi yönettiniz? Madem ekonomimiz şahlandı, neden 10 milyon işsiz, 30 milyon yoksul var? 40 kişilik bir iş ilanına 50 bin kişi başvuruyor. Kime ne anlatıyorsunuz?
20 yıldır ülkeyi yönetenler şimdi diyorlar ki; “sorunlarınızı biz çözeriz!”
Bunu 5 yıllık iktidar söylese anlarım. Ama bunu 20 yıldır yönetenler söyleyince komik oluyor.
Size ülkenin sorunlarını çözmeniz için kaç yıl gerekiyor?
20 YILDIR YAPMADINIZ DA ŞİMDİ NE YAPACAKSINIZ?
20 YILDIR YAPMADINIZ DA ŞİMDİ AKLINIZA NE GELDİ?
Devlet içeride ve dışarıda borca batmış, Para, pul olmuş.Büyüyen Türkiye yerini, küçülen, büzülen Türkiye’ye terk etmiş. İşte, Türkiye’nin hali budur.İşte Türkiye’yi getirdiğiniz nokta budur. Bu günah değil mi? Hiç vicdanınız sızlamıyor mu?Türkiye bu yönetimi hak eden bir ülke değildir.
Ak partinin ülkeyi yönetme kapasitesi, kabiliyeti ve gücü artık kalmamıştır. Ak Parti’nin artık Türkiye’mize verebileceği bir şey yoktur.
ÇÜRÜK TAHTA MIH TUTMAZ.
Türkiye Ak Parti’ye muhtaç değildir. Türkiye’nin her meselesini çözecek gücü vardır.Ekonomiyi ehil ellere teslim edersek, Ranta değil üretime dayalı bir ekonomik düzen kurarsak,84 milyonun hakkını 84 kişiye yedirmezsek, israf ve gösterişi bitirirsek, Türkiye’miz bir Türkiye daha olur.
İşçinin, memurun, emeklinin maaşı İki kat artar. Siftahsız esnaf, işsiz insan kalmaz. İhtiyacımız olan tek şey vicdanlı ve ehil kadrolardır.
Türkiye Değişim Partisi kadroları, ne yapacağını ve nasıl yapacağını bilen
ehil kadrolardır. Türkiye’yi varlığa, berekete, adalete ve huzura biz kavuşturacağız.