Esnaf gözüyle...
Herkes bir şeylerden şikayetçi, Ama ne hikmetse hiç kimse memleketi için şehri için elini taşın altına sokmuyor. Nedendir? bilemiyorum.
Bir şehrin kalkınmasından sadece yöneticiler mi sorumludur?
Değerli arkadaşlar hepimiz bu memleketin çocuklarıyız bu memlekette yaşıyoruz bu memlekette evlendik bu memlekette Çocuklarımız dünyaya geldi ve son nefesimizi bu memlekette vereceğiz ALLAH c.c nasip ederse.
Her birey bir şey konuşmaya başladığında; Ben çocuklarım için kazandım çocuklarım için yapıyorum çocuklarım için varım çocuklarıma Bak bunları bırakıyorum der, madem çocuklarımıza her şeyi bırakıyoruz O zaman bu şehrin ayakta durmasını sağlamak da çocuklarımıza güzel bir şehir bırakmakta bizim asli görevimiz olmalı.
Peki bu nasıl mümkündür acizane fikrim nasıl ki güzel şeyler yaşamayı hayâl ediyor isek güzel yaşanabilir bir şehir güzeliklerle donatılmış bir ortam oluşturmak için elimizden geleni de yapmalıyız.
Benim çocukluğumun şehri Ceyhan bu bölgenin İncisiydi adeta: dört yada beş tane sineması İki tane Hamamı iki ya da üç tane Aile Çay Bahçesi vardı yani o günkü sosyal yaşam bugünkünden daha öndeydi adeta.
Her ne hikmetse sonradan kötü yönetimi hep bahane ediyoruz ama bizlerde de demek ki bir eksiklik vardı ki göç alan memleket iken göç veren memleket oldu 98 depremi geriye gidişi daha da hızlandırdı Ceyhan için. Bu geriye gidiş şimdi dibe doğru düşüşten durağana ve yataya geçiş sağlandı. Ve bence şimdi sıçramaya namzet bir duruma göz kırpmaya başladık gibi.
Bu yükselişe göz kırpmada emeği geçenlerin başında Ceyhan daki yerel medyanın ve sosyal medya üzerindeki sayfaların etkisi görünüyor!
Zira zaman iletişim zamanı.
Şimdi birlik olma zamanı gelin siyasi düşüncelerimizi bir kenara bırakalım çocuklarımız için geleceğimiz için bir şeyler yapmak için bende varım diyelim Ceyhanımızı yine bölgenin incisi şehir yapalım.
Son söz Hazreti Mevlana'dan R.a olsun; Hayat, olması gerektiği gibi değildir, olduğu gibidir. Onu değiştiren yaşama biçiminizdir.
Selam ve Dua ile, sağlıcakla kalın.